24 Mayıs 2013 Cuma

Suriye ve Demir Bilgin’e katkılar..



Faiz Cebiroğlu

Demir Bilgin’in, ”Suriye’de insan büyüyor!” yazısında dile getirilen gerçeklere ben de bir kaç nokta ile katkıda bulunmak istiyorum. Benim ve Demir Bilgin’in emperyalizm üzerine yazmış olduğumuz makaleler gerçekte birbirini tamamlıyor. Benim emperyalizm üzerindeki tahlillerim bir çıkıntı sayılabilir. Demir Bilgin’in yazıları bir girinti oluyor. Birbirini tamamlıyorlar.

Evet, laik olan tek Arap devleti Suriye, iki yıldır emperyalizmin saldırısı altındadır. 1946’dan bu yana sürdürmüş olduğu anti-emperyalist, anti-siyonist çizginin düşürülmesi için, emperyalizm en vahşi bir şekilde Suriye’ye saldırıyor; ”demokrasi”, ”insan hakları” adına insanların kafaları testere ile kesiliyor, öldürdükleri insanların kalpleri, açıkça ve kamare önlerinde yiyiliyor. Vahşettir. Emperyalizm özunde bir vahşet sistemidir. Emperyalizmden yana olmak ya da emperyalizmi desteklemek vahşi sistemi ve vahşi uygulamalarını desteklemek ve kabül etmek demektir.

Emperyalist sistemin Suriye’ye dayatmış olduğu bu vahşi savaş, ne yazık ki, gerici Arap ülkeleri tarafından da destek buluyor. Bölgedeki gerici Arap ülkeleri, her zaman anti-emperyalist ve anti-siyonist bir Suriye’den rahatsız olmuşlar; komprador – şeriatçı düzenlerini korumak için, emperyalizmden ve siyonizmden yana tavır almışlardır. Demir Bilgin’in deyişiyle, utançtır.

AKP Hükümeti ve Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’ye dayatılan bu vahşi savaşa açıktan destek veriyor, Türkiye, El-Nüsra ve ÖSO adını alan ilkel şeriatçı, hain ve kiralık katillerin bir merkezi haline gelmiştir. Şeriatçı AKP ve Recep Tayyip Erdoğan, gece-gündüz, ”Esad git!” diye bağırıyor.

Peki, bu  durume nasıl gelindi? Türkiye neden  böylesi vahşi bir politika izliyor?

Türkiye, 12 Eylül 1980’de yapılan askeri faşist darbeyle, giderek şeriata ve islama doğru kaydırıldı. Solu ve sosyalistleri önlemek için, Kemalizm tek başına yetmiyordu. Tek yol islamdı. Kenan Evren, bir yandan Necmettin Erbakan’ı habse attırıyor, diğer yandan Necmettin Erbakan’dan daha dinci bir politika izliyordu. Din dersleri, imam hatip okulları Kenen Evren döneminde yasallaştı. Kenan Evren, yaptığı tüm konuşmaları Kur’an süreleri ile süslüyordu. Solu ve sosyalistleri temizlemek için, Kenan Evren tarafından tohumları atılan islam ve şeriat,  ANAP ve devamı AKP tarafından bir politika olarak kabül edildi. Devam ediyor.

Türkiye; AKP Hükümeti ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından adım adım şeriata doğru kaydırılıyor. Bu da gerici arap ülkeleri ile emperyalizmin istediği ”kendi islamı” yaratma politikasına uygundur. AKP ve Hükümetinin tüm kaynakları Katar, Suudi-Arabistan tarafından finanse ediliyor. Bu bağlamda, ilerde, Orta-doğu’da ”islami emperyal bir ülke” olma hülyası ile, anti-emperyalist, anti-siyonist Suriye’yi düşürmek için, açıktan,  Suriye’yi işgal edelim diyor.

Suriye, görüldüğü gibi, iki yıldır, emperyalizmin, bölgedeki gerici Arap ülkeleri ve AKP Hükümeti tarafından vahşi bir saldırıyla karşı karşıyadır.

Suriye, muazzam bir vatan savunmasında, tüm bu saldırı ve oyunları bozdu, bozuyor. Suriye, Orta-doğu’da, yeni Vietnam’ların olabileceğini göstermiş bulunmaktadır.

Suriye’ye karşı oluşturulan bu vahşi ittifak, Suriye’nin hemen çökeceğini düşünüyorlardı. Olmadı. Zira, Suriye’yi ve halkını tanımıyorlar. Suriye bu vahşi ittifakı ”mahcup” çıkardı!

Suriye kimdir?

Suriye, Baas Partisi öncülüğünde ve İlerici Vatan Cephesi ile yönetilen bir ülkedir. Baas Partisi (Baas, diriliş demek) 1943 yılında Mişel Eflak tarafından kurulmuştur. Mişel Eflak, Baas Partisinin teorisyeni ve kendisi Suriyeli bir Hiristiyandır.

1953 yılında Baas (Arap Diriliş Partisi) ile Ekrem Havrani’nin, Arap Sosyalist Partisi ile birleşerek büyümüştür. Partinin temel amacı; Orta-doğu’da, Birleşik Arap Devleti kurmaktır. Partinin temel şiarı: Birlik, Özgürlük ve Sosyalizmdir!

İlerici Vatan Cephesi nedir?

İlerici Vatan Cephesi şu ittifaktan oluşuyor:

1- Suriye Komünist Partisi
2- Arap Sosyalist Birliği
3- Sosyalist Hareket
4- Arap Sosyalist Partisi
5- Demokratik- Sosyalist Birlik Partisi
6- Suriye Sosyal Demokrat Sendikalar Birliği
7- Ulusal Yemin Hareketi

Evet; adını Suriye Arap Cumhuriyeti alan Suriye Devlet Başkanlığı yanında 250 üyeden oluşan bir Halk Konseyi vardır.

Parentez açıyorum: 1924 yılında kurulan Suriye Komünist Partisi ve 1932 yılında partinin lideri Halid Bektaş, Suriye yönetimi ve Suriye halkı üzerinde çok büyük bir etkisi olmuştur. Özellikle köylülük ve işçi sınıfının sendikalarda örgütlenmesine yorulmak bilmez bir mücadele vermiştir. Geçen sene yapılan seçimlerde, Suriye Komünist Partisi iki milletvekili çıkarmıştır. Suriye Komünist Partisi iki milletvekili tarafından,  İlerici Vatan Cephesi İttifakı’nda yer almaktadır.

Parentezi kapatıyor ve devam ediyorum.

Suriye’nin tarihi günleri ve bayramları çoktur. Önemli üç tanesini yazmak istiyorum:

Bir: 17 Nisan 1947: Bağımsızlık günü
İki: 16 Kasım 1978: Devrim Günü
Üç: 25 Mayıs 2000: Direniş ve Özgürlük Bayramı

Suriye ekonomisi nedir?

Suriye ekonomisinin temelini, Suriye işçi sınıfı ve köylülük oluşturmaktadır. Bunun yanında orta tabakalar, esnaf, tarım, seyyar satıcılar gibi kendi kendine yeten bir ulusal ekonomisi vardır. Böylesi bir yapı üzerinden, tek aile yöentimi, yani Esad aile yönetimi zaten çıkmaz. Bu yöndeki eleştiriler ciddiyetten yoksun ve boştur.

Yurtseverliğin merkesi Suriye:

Suriye, yurtseverliğin merkezidir. Suriye’ye 1983 – 1984 yılında Arapça Dili ve yazımı öğrenmek için gitmiştim. İki yılda dikkatimi çeken en büyük olgu, yurtseverliktir. Yurtsever ülküsü, Suriyelileri ortak hareket etme ve dayanışma bilincini çok yükseltmiştir. Şunu açıkça yazabilirim, Orta-doğu’da toplumsal dayanışmanın en yüksek olduğu tek ülke Suriye’dir.

Suriye’de demokrasi:

Suriye’de, devrimci demokrasi vardır. Devrimci demokrasi şu bileşenlerden oluşuyor: Aydınlar, gençlik, öğrenci kesimi, esnaf, sanatkârlar, köylüler, memurlar, subaylar gibi orta tabakalara dayanan köy ve kent ilericileridir. Demir Bilgin’in bahsetmiş olduğu Halk Devleti budur.

Devrimci demokrasinin bileşenleri, yüksek bir toplumsal dayanışma ile hem haklarını, hem de vatanlarını birlikte savunur ve birlikte hareket ederler. Böylesi bir bileşen üzerinde, zaten, Esad ailesel yönetim olamaz. Tekrarlamış oldum.

Suriye ve halkı, kısaca, budur.

Suriye halkı, bugün müthiş bir toplumsal dayanışma ile emperyalizme ve her türden uşaklarına karşı mücadele veriyor.

Kahraman Suriye ordusu, sembol Esad için değil, vatan ve  ulusal bağımsızlıkları için cephelerde tarih yazıyor.

Kahraman Suriye ordusu, Orta-doğu’da yeni Vietnam’ların olabileceği müjdesini veriyor.







Hiç yorum yok: