29 Temmuz 2015 Çarşamba

Türkler, Kürt sorununu çözemez…




Dr.İsmet Turanlı

Kürt sorunu deyince, Türkler ne anlıyor? ”Türkiye’ de PKK diye bir terörist organizasyonu var ,bunlar silahlarını gömsünler gelip Türk adaletine teslim olsunlar.”

PKK ne diyor?

Avrupalıların düşündükleri ise, Kürdistan 1926 da emperyalistler tarafından dörde bölünmüş ve aslına rücu yani Osmanlı’da olduğu gibi dört devlet, Kürdistan’dan çekilmedikçe sorun hal olmaz.

Irak’ta, Barzani idaresinde bir federatif otonom bir devlet kuruldu. Türkiye bunu kabullenmiş görünüyor. Suriye’ de Rojava bölgesi özerkleşme yolunda. İŞİD’te, bu bölgeyi Arap İslam devletine dönüştürmek istiyor.

İran ne Kürtlerin özerkliğini, nede Azerilerin özerkliğine taraftar.

 Avrupalılara göre Kürdistan dört devletin işgalindedir. Bu bölgeden Araplar, Türkler, Persler çekilmeden PKK gibi örgütler silahlı mücadeleye devam edecekler.

Türkiye, çözüm falan derken gene aynı noktaya geldi. PKK’ yi  ve  İŞİD’i yok etmeden , silahlı mücadele etmeden işgalden vazgeçmez. 30 senedir devam eden isyan yeniden alevlenmiş durum da. Olan birinci derecede Türk ve Kürt gençlerinin katliamından vazgeçilmeyecek, barışcıl bir istikamete girmek ümidi yok olmuş durumda.

Almanya, ikinci dünya savaşından sonra 45 sene ikiye bölük yaşadı. Vaktaki aradaki suni, utanç duvarı kalkınca barış devri başladı.

Almanlarla / Fransızlar yüzlerce senedir kanlı bıçaklı idiler. Günün birinde iki akıllı siyaset, devlet adamı, Adenauer ve Fransız Schuman oturup bu duruma son verdiler. Aralarındaki hududu kaldırdılar. Diğer Avrupa devletleride onlara uyarak hudutları kaldırdıkları gibi tek para modeline geçtiler. Daha doğrusu Ortak Pazar kuruldu.O günden beri Avrupda barış devri başladı. Demek ki Ortadoğu’da da hudutların aslına ruci yani Osmanlıdaki duruma dönmesi lazım. İşte bunu Türkiye yapamayacağı için Kürt sorununu da  çözemezler. Hudutları açmak yerine Suriye’deki PYD’ yi dahi terörist ilan ettiler ve onların özerkleşmesini kabullenemiyorlar. Türklerin arzusu (A) ise, Kürtlerinki de (B) olduğuna göre, çözüm Avrupanın yaptığı gibi AB’ yi kurmak.Günün birinde bu hale dönülecek; zira ömrübillah PKK isyanı süremez. Kısa zamanda kaç gencimizi kaybettik. Analar yeniden ağlamağa başladı. Türkiye, İsrail gibi araya yeni duvarlar örmeğe çalışıyor.

Çin’de de, zamanında Çin duvarları, halklar arasına örüldü.Fransızların Majino hattı çözüm getirmedi.

İsviçre dört lisanlı, hiç duvar örmeden, yetimleri, şehitleri olmadan dünyanın en zengin en demokrat devleti oldu. Lüxemburg dört dilli fakat modern ve zengin bir devlet oldu.

Fnlandiya, İsveçlilerin istilasından kurtulup özerkliklerine kavuşunca dünyanın en medeni, barış içinde yaşayan en demokrat ve ve en zengin devletler arasına girdi.

İngiltere, bütün müstemlekelerinden vazgeçtiği gibi, adadaki İskoç, Galler v.s. otonomi öngörmekte. Hulasaten dünyanın her yerinde milletlerin ararsına duvar çekeceğinize duvarları yıkmanız gerekir; bu bir nevi teslimiyet sayılmaz. Gençlerin akan kanının akmasına,,kana susamışlar gibi seyirci kalmanızla mümkün değil. Benim küçük aklımla tarihe bakışım, insanların barış içinde , sağlam, refah içinde yaşamaları için şart.

Avrupa da Erdoğana karşı bir nefret uyanmıştı. Hatta yurtta da Arınç’ın dediği gibi bir Erdoğan nefreti  mevcut. Sebepse onun radikal, şovenist olup günün birinde Orta doğuda savaşa bulaşacağı korkusu idi. Gidiş o istikamette.

Günahın ne demek olduğunu bilmeyenler gençlerimizin kanının akmasına dur demeyeceklerdir.

İnşallah Avrupalılar düşüncelerinde haklı çıkmazlar.

Hiç yorum yok: