11 Kasım 2013 Pazartesi

Başbakana mektup‏...



Dr.İsmat Turanlı
dr_ismettu​ranli@mynet​.com

 Başbakanlar da, kendini omnipotent (narsist) zanneden liderler de, hata yapmaktan mahsun değildir. İnsan hata yapmakla maluldur. Daha açık söyleyeyim. Hata yapmak insanidir. Yaptığı hatadan dönen insanlar erdem sahibi olanlardır. Sizin bugünkü etik anlayışınızı bende 60 sene önce taşıyordum.
Yanlış olan gençleri itham etmenizdir. Biz gençlerin elbette 60 sene önce universite yıllarımızda kız arkadaşlarımız, sevgililerimiz olmuştu. Onların bekaretinden kendimizi sorumlu olduğumuzun idraki içinde, sevişmemizi öpüşmenin dışına çıkmıyorduk. Biz erkeklerde bir nevi bakire idik. O zamanlar sinemada gördüğümüzün dışında canlı olarak iki gencin öpüştüğünü hiç görmemiştim. Londraya vardığımda medeni yaşam tarzından ne kadar cahil ve iptidai olduğumun farkına vardım. Trenle vardığım Victoria istasyonunda uniformalı bir bavul taşıyıcı ( Hamal) 20 metre ilerisine, taksi durağına bavulumu taşıdıktan sonra benden para istemesini yadırgamıştım. Türkiyedeki alışkanlığımızda hamallara bahşiş verilirdi. İçimden bir küfür edip kendisine bir beş şilin verdim. Taksi şöfürü ise beni istedğim  aderese getirince eliyle işaret ederek bavulumu kendimin almamı söylemesini yadırgamıştım. Bense henüz tek kelime İngilizce bilmiyordum. İçimden şöyle düşündüm. ‘’ Şu şöfürün yaptığına bak. Sanki kralın oğlu’’. İşte o anda hamalında, taksi şöförününde benim gibi, ayni değerde bir İNSAN olduğunu anladım. Onları aşşağı görmenin bugün bile Türkiyede sürdüğünü görüyorum.
İngilizceyi en doğru öğrenme imkanın bir kız arkadaşı edinmekle mümkün olacağını  bana arkadaşlarım söylemişti. Bir kız arkadaş edinmek içinde Londra da mevcut büyük muzik merkezlerine gitmek ve İngiliz gençleriyle tanışmak olduğunu söylediler. Bu merkezlerde gençlerin dans ederken damlarını seçmesi leri icap ediyordu. Bende orada bir kız arkadaşı edindim.
Türkiyeden gelen misafirlerimi Trafalgar meydanına götürür, orada gençlerin öpüşmelerini seyrettirirdim. Hatta Bobyler (Polisler) öpüşen gençleri rahatsız etmemizi ihtar ederlerdi. Bir otobusun önünde öpüşen gençleri rahatsız etmemek için vatmanların sabırla beklediklerine şahit oldum. Bende bir akşam otobusün önünde kız arkadaşımı öpmeyi denedim. Vatmanın bir müddet otobüsü sürmediğini temin edince bende hürryetimi yaşadığımı isbat ettiğim gerekcesi ile gururlandım.
Stockholmde canlı müziğin olduğu restoranlara giderdik arkadaşlarımla. Gayet nezih yerlerdi. Oraya gelen, yemek yiyen genç kızların beni dansa davet etmeleri normal yaşam tarzı idi. Yani genç kadınlarda erkekler kadar kendilerini  eşit sayan davranışlar içinde idiler. İskandinav memleketlerinde bu derece eşitliği Almanyada halen görmek mümkün değil.
Seksüel hayattada erkeklerin arzu ettiği kadar kadınlarında arzu edip , serbest yaşamaları yemek, içmek gibi normal sayılıyordu.
Avrupada insanlar sevgilileriyle bir müddet beraber yaşayıp , karşılıklı tanışıp, bir müddet sonra evliliğe yahut ta ayrı yaşamağa karar verirler. Bana çok sorulmuştu. Sizin memleketinizde hala görücü usulü evlenmeler varmı?
Türkiyede namus adına kadınların katledikleri hergün gazetelere yansımaktadır. Bunda muhakkaki mahale baskısının, sizin gibi modern hayatı tanımamış siyasilerin gençleri töhmet altına bırakan sözleri  müsebbiptir. Size göre, bizde hala geçen asrın adet ve ananeleri  hüküm sürmektedir. Sizin gibi düşünenler yurtdışında modern hayatı yaşamamış olmalarıdır. İki sevgilinin evlenmeden önce birlikte yaşamalarını suç değilse bile ayıp, hatta günah olduğu kanatını taşırlar.
Halbuki bugünkü universiteli gençler sorumlulklarını müdriktirler ve sizden çok önde modern hayatı benimsemişlerdir. Bu diünceden dolayı onlara seçme, seçilme hakkını tanıdınız.  İnancım gereği  onları kınamanız çağ dışıdır. Türkiye bir din devleti değildir, sizde halife unvanını taşımıyorsunuz. Laiklik sadece dini mevzularda değil modern yaşam tarzındada telakki edilmelidir. Benim oğlanlarım nasılki kız arkadaşlarını eve getirip birlikte oluyordusalar, kızımda ayni haklara sahip olmuştur.
Kızları bir erkek arkadaşı ile bir araya gelmiş olanların babaları ile bazan saatlerce konuşmuşumdur. ‘’Herhalde evlat katili olmak, ailenizden uzak hapisanelerde yaşamak istemezsiniz’’ diyerek onları mahalle baskısından kurtarmışımdır. Benimle görüşen hiç bir baba kızına kıymamıştır. Bugün Türkiye de artık gençler odern hayatı benimsemiş ve bunun bir ayıp, bir günah, bir suç olduğunu kabullenmiyorlar ve bu tarzda yaşamlarını sürdürmektedirler. Sizinde artık tabularınızdan kurtulmanız, asrın yaşam tarzlarını kabullenmeniz gerekir. Yoksa demeçlerinizden anladığıma göre siz ve sizin gibi düşünenler maalesef asrın gerisinde kalıyorlar.
Bu en samimi itiraflarımı size duyurmakla aydınlanmak vazifemi yaptığımı ümit ediyorum. Gençleri karşınıza almanında size büyük oy kayıbını uğratacağını söylemek hiçte kehanet sayılmaz.  Alevilere ayyaş demenizle onların oylarını kaybedeceğiniz gibi baş örtüsü, daha doğrusu Türbanında dini bir vecibe olmadığını yasakları kaldırınca, parlamentoda kadın milletvekillerinin çok ciddi uyarılarını ümit ederim ki ciddiye alırsınız. Benim gibi dünyayı gezmiş, 84 yaşındaki ilim adamlarının sizin hatalı davrandığinızı düşündüklerini, size iletmenin destruktif bir davranış olmadığını açıkca beyan ederim.
Sayın Arınç gibi düşünen yandaşlarnızında yalakalık yaparak özgürce fikirlerini beyan etmemelerini kınıyorum.  Atatürkte rakı tiryakisi idi, kadınlarla ilişkilerinde de modern hayatı benimsemişti .
En derin saygılarımla.
 Antalya / 10.11.13


Hiç yorum yok: