6 Ocak 2015 Salı

DAVOS’un Hatırlattıkları…




Dr. İsmet Turanlı
DAVOS,  isviçre’nin en tanınmış kış sporlarının yapıldığı bir şehirdir. Ben de bir davete icap ederek bir hafta geçirdim. 40-50 senedir kış sporları yapmak için İsviçre’ye giderdim. Artık bu yaşta ( 85) kayak sporu yapacak halim yoktu. Fakat senelerdir sürdürdüğüm günlük yarım saatlik yüzme sporunu ihmal etmedim.

 Yılbaşına yakın bir haftada ”SPENGLER BUZHOKEYİ”  karşılaşmaları için dünyanın en başarılı takımları DAVOS’ta buluşurlar.

Ocak ayında da dünyanın en önde gelen ekonomistleri, devlet adamları , medya temsilcileri, sosyal alemden tanınmış şahsiyetler DAVOS EKONOMİ HAFTASINDA buluşurlar. Hani Erdoğan’ın ONE MİNUTE çıkışı yaptığı toplantı; ‘Bir daha benim için DAVOS yok‘‘ demişti. Yeni başbakan Davutoğlu ise bu seneki toplantıya katılacağı kararını aldı.

Davos’un havası akciğer hastalıklarının tedavisinde en uygun bir yer olması hasebiyle evvelce burada çok sayıda sanatoryum vardı. Bugün verem tedavisinde yapılan gelişmeler sayesinde artık o klinikler kapanmış. Şimdilik tek bir hastane mevcut. Bir eski sanatoryum yıkılmış, yerine son modern İntecontinantal oteli yapılmış. Türkiyenin tanınmış Oteller zincirini Dünyanın her tarafında kurmuş olan Tamince burada da yeni bir RİXOS otelini restore etmiş.

 DAVOS VE ATATÜRK

Davos diyince otomatik olarak ATATÜRK’ü hatırlamamak mümkün değil.

Atatürk’ün gençliğinden beri sevgilisi olan FİKRİYE verem hastası idi. Onu tedavi için Davos’a gönderdi. Kilinik Cecil“de Fikriye hanım bir sabah yatak komşusunun okuduğu gazetede Atatürk’ün resmini görür. Atatürk’ün Fethiye  hanımla evlendiğine dair bir haber vardı. Fikriye çılgına dönmüş, Zürih üzerinden trenle Ankaraya döner. Çankaya köşküne çıkar. Fethiye hanım onun gelmesinden çok rahatsız olur ve Atatürk’ten onu kovmasını ister. Hatta bir gün Fethiye’ye hitap ederken Fikriye diye seslenince, Fethiye’nin kıskançlığı son dereceye varır. Atatürk yaverlerine emir verip Fikriye’yi köşkten uzaklaştırır. Genç kadın senelerce her türlü ihtiyacını karşıladığı, hizmet verdiği sevgilisinin bu muamelesine çok üzülür ve şehre inmek için bindiği faytonda çantasında taşıdığı tabanca ile intihar eder. İddia edilir ki, Atatürk’ün o anda kılı kıpırdamaz. Tıpkı senelerce onu koruyan Topal Osman’ın öldürülmesi anında da... Anafartalarda da ‚‘askerler! sizi ölüme gitmenizi emrediyorum‘‘ demişti. Şöyle bir düşündüm de Atatürk’ün emriyle kaç bin insan hayatını kaybetmiştir.

Trablus’ta İtalyanlara karşı savaş için gittiğinde göz hastalığına yakalanır. İskenderiye’de yapılan tedaviden netice alamayınca bir gemi ile Marsilya üzerinden Viyanaya gider ve bir gözüne protez takılır. Bilmem hangi sebeple bu hadise Türkiyede’ki tarihçiler tarafından bahsedilmez. Atatürk şehla bakışlı derler. Fakat o zaman çekilen filimlerde ve fotoğraflarında bu durum belirlidir. Atatürk Osmanlının müstevli olduğu yerlerde muharebe kazanamaz. Ancak Rumların, Rusların, Ermenilerin, İngiliz , Fransız ve İtalyanların müstevli olduğu yerlerde savaşları kazanmıştır. Çünkü arkasına milleti alamayan askerler başarı sağlayamıyorlar. Atatürkte Libya’dan, Suriye’den kaçmak zorunda kalmıştır. Gerçi Çanakkale’de binlerce Mehmetciğin şehadeti ile başarı sağlamışsa da , sonradan Mütteffiklerin İstanbulu istilasına mani olamamıştır.

 Asıl en büyük hatayı, İstiklal mahkemeleri kurarak binlerce insanın adaletsizce idamını emretmiştir. Hatta en yakın savaş destekçisi arkadaşlarını da o istiklal mahkemesine göndermiş, Kazım Karabekiri, Rauf Orbayı, Ali Fuat Cebesoyu yaşamı zindan ettirmiştir.

 Lozan’da İsmet Paşa ‚‘ Biz savaşı Kürtlerle birlikte yaptık, devleti de onlarla beraber kuruyoruz‘‘ demesine rağmen, Atatürk ikinci anayasada Kürtleri inkar etmiş ve birlikte yaşamı sağlayan dini birliği de Halifeliğin ilgası ile İsyanlar Başlamıştır. Şeyh Sait, Koçgiri, Ağrı ve Dersim isyanlarında on binlerce Kürdün infazını, Sabiha gökçen bonbalayarak gerçekleştirdi. Bütün bu olan bitenleri o günkü şartlarda değerlendirmek gerekir diyen Kemalistler varsa da bana kalırsa HATA, hatadır her devrede. Hitler’in ve Musoli’nin Atatürk hayranlığını Harward Üniversitesinden STEVEN İHRİG ‚‘‘Nazilerin Atatürk hayranlığı‘‘ eseri yeni yayınlandı. Hitler ve Musolini milyonların katline sebep olmaları tek adam hatalarından sayılmaz mı?

 Davos’a , İsviçreye, eski İsviçreli asistanlarımın daveti üzere her geldiğimde tarihi bir tesbit yaparım. İsviçre’de harp yetimi yok. Hudutlarının dışına çıkıp başka milletleri rahatsız eden istila girişimleri olmamış bizim gurula bahsettiğimiz Viyana’ya kadar geldik hamasetli tarihleri yok. Bugün dünyanın en demokratik, en zengin memleketi. ( 80 bin dolar adambaşı geliri olan bir memleket.Her hafta referandumla halk kendileri hakkındaki kararları kendileri veriyor. Dört resmi dil eğitimi var.İşsizlik ve enflasyon sıfıra yakın. Memleket olarakta çok güzel bir yer yüzü parçası. Demek ki ölümler olmadan da, devlet yönetiliyormuş. Gandhi’de ölümlere sebep olmamıştı.

 Bir sosyolog, siyasi tarihçisi oturupta Atatürk’ün kararı ile kaç bin Kürd hayatını kaybettiğini hesaplasa göz yaşlarınızı tutabilir misiniz?. Şimdi Öcalan ve güya Erdoğan yapılan o hataları düzeltmek için bir barış süreci başlattılar. Ümit ederim ki artık ölümsüz bir devreye, barışa kavuşacağız. Ben Atatürk’ün hiçbir evrensel başarısını bilmiyorum. Kemalistlerin tek söylediği köle milletlerin bağımsızlık savaşlarına örnek olduğudur. Fakat Türklerin mutlak bağımsızlık prensibini Kürtlerin bağımsızlık isyanları karşısında kendi prensibine ihanet etmiş, Kürtlere bağımsız bir devlet kurmalarına layık görmemiştir. Güneş-dil teorisi, laiklik bahanesiyle (ladini devlet modeliyle) müminlere eziyet edildi. Bir müddet Türk musikisini bile yasaklattı. Beyaz hususi treni, Savarona yatı ( fakir milletin kursağından kestiği vergilerle dünyanın en pahalı , en büyük yatı ) aldırmış. Falih Rıfkı 15 sene yanında bulunmuş bir Atatürkçünün ‚‘Çankaya ‚‘ adlı eserinin 546 ıncı sayfasında şöyle der. Atatürk stratejisi kuvvetli , fakat neticede bir Osmanlı subayı idi‘‘

 Erdoğan’da,  Roboski’de yaşamını kaybedenlere 123 bin TL ön görürken , Mavi Marmara’da yaşamını kaybeden Türklere, İsrail’den 10 milyon dolar istemiştir. Türklere verdiği bu ”değer” utanç vericidir.


 Davos. 5.1.14   

Hiç yorum yok: