19 Haziran 2013 Çarşamba

Ulusalcılık safsatası!



Demir Bilgin
demir.bilgin@yahoo.dk

Mutlaka dikkatiniz çekmiştir. Türkiye’de bir ”safsata” var, ulus ve ulusalcılık safsatası. Bu safsatacı takım, genellikle, AKP ve Recep’e, açıktan ya da gizli destek veren, ”yetmez ama evet” diyen kesimlerden oluşuyor. Bu safsatacı takım; ”Kürt halkının demokratik taleplerini ister ama ”Kürt Ulusu” istemiyorum, der. Bu safsatacı takım; ”Türkiye halkına evet der, ama ”Türk Ulusu”na karşıyım, der. Bu safsatacılar ne diyorlar, kendileri de bilmiyor. Bilmez. Bunlar, safsatacıdır, bilmez!

Safsata, Arapça bir sözcüktür. Laf ebeliği yapmak, demektir. Laf ebeliği, gelişi-güzel söz söyleyen, söylediği sözlerin anlamını bilmeyenlere deniyor. Ne yazık ki, Türkiye’de ve Türkiye solunda da, böylesi, ”sofistik” insanlar çıktı. Üzücüdür.

Bu sofistik ya da safsatacı takıma, küçük bir not yazmak istiyorum. Notum, ulus’un tarifi. Başlıyorum:

Ulus, Latince, natio demektir. Natio aynı zamanda doğum demektir.

Ulus, tarihsel bir doğumdur.

Sınıf – devlet / ulus – devlet, doğumdur.

Sınıf – devlet, ulustan önce doğumdur. Ulus – devlet, feodalizmin çözülüp, yerini kapitalizme terk ettiği aşamada sahneye çıkmıştır. Tarihsel bir doğumdur.

Natio, yani doğum, yani ulus, tarihsel olarak ortaya çıkan ve belirli değerlere ve ögelere sahip olan bir insan topluluğudur. Feodalizmin çözülüp, kapitalizmin iktidarı devr aldığı evrim tarihinde ulus; dil, toprak, ekonomi, psikoloji, kültür ve yaşamda kendine özgü hatlarla belirlenen bir doğum ve oluşumdur. Ulus, budur.

Ulus, feodalizmin çözülüp dağılmaya ve yerini kapitalist sisteme terkettiği, insan toplumunun bir evrim tarihidir. Evrim tarihinde, kapitalist uluslar vardır. Sosyalist uluslar da vardır. Ulus, bu bağlam ve tanımda, bir bağ oluyor. Biz, insanlar, ”toplumsal hayvan olarak” hep ”bağ” ve ”bağ” oluyoruz. Bağımız tek değil, ikidir: Birincisi, kapitalist ulus bağı ve ikincisi, sosyalist ulus bağıdır. Kapitalist ulus, özel mülkiyete; sosyalist ulus, ortak mülkiyete işaret eder…

Ulusal safsatacılar ne diyor? Yüksek sesle soralım:

Eyy… safsatacılar, ulus ve ulusalcılık derken, ne demek istiyorsunuz?

Kendi cevabımı yazayım. Tarihten başlayayım; 1919 yılında, Almanya’da, Hitler tarafından tohumları atılan Nasyonal – Sosyalist Parti mi? Bu partinin kurduğu düzen faşizmdir. Almanya’da, Almanca ve tüm dünyada Hitlerin, Nasyonal-sosyalist partisi; ”terörist – faşist bir diktatorya olarak” biliniyor ve böyle tanımlanıyor. Bu tanım, günümüzde; ”halklar arasında, nefret, düşmanlık ve kin yaratmaya çalışan; böylesi ırkçı ve gerici bir politikayı savunan kişilere denir.

Peki bu tarihsel tanım dışında, ”ulusalcılık” derken neyi kast-ediyorsunuz?..

Evet...ulus vardır, ulus vardır. Kapitalist ulus vardır. Sosyalist ulus vardır.

Biz mi, kapitalist ulus Türkiye’sende yurtseverleriz. Yurtseverlik mi, ortakça düzen kurmak için halkla ve halklarla bağlılığın tarifi demektir. Halka ve halklarla bağlılık hem yurtseverlik, hem de enternasyonalizm oluyur. Budur.

Notumu bitiriyorum.

Ulusalcı safsatacılar, bundan böyle ne yapar, bilmiyorum.

Bundan böyle, hangi safsataya başlarlar, merak ta etmiyorum.

Benim bildiğim, devrimcilik, ilericilik ve yurtseverlik, safsata ile, laf ebeliği ile, sofizm ile yürümez! Yürümüyor.


31 Mayıs 2013, Taksim intifadası bunu göstermiştir.

Hiç yorum yok: