25 Aralık 2013 Çarşamba

Asıl suçlu paradır…




Dr.İsmet Turanlı

Asıl suçlu PARA (Şeytan)’dır.

Muhalefetin keyfine diyecek yok. 27 Mayıs gecesi Ulus meydanına çıkıp çiftetelli oynayan Ecevitin tavrını untanlar, bugünde ayni zilleri parmaklarına takıp oynamağa başladılar. Hukümet yanlılarınında inkar yerine zalimleri, iftiracıları Allaha havale ettiklerini söylüyorlar. Allaha havale etmek demek zanlıları uzun tutukluluğa maruz bırakıp savcıların pervasızca işkencesine terk etmiş olmaları Türkiyenin antidemokratik bir ülke olduğunun fotoğrafı olabilir.

Bütün bu yüzeysel görüntülerin gerisinde, senelerdir söylediğim, yazdığım bir gerçek vardır ki bugün bu hususu izah etmeğe çalışacağım.

Alışverişte, ticarette ZEYTİN taneleri kullanılırdı Anadoluda da ilk çağda. LİKYA’lılar ilk defa altın ve gümüş sikkeler kullanmağa başladılar. Ardından Çinliler kağıt para , İngilizler, banka çeki, USA’da dolar, ve nihayet kredi kartları kullanılmağa başladı. Son olarakta parmak izleri devreye gireceğe benziyor, yeni teknolojik imkanlardan istifade edilerek. Bana kalırsa PARA denen nesne ŞEYTAN’IN yeni formasyonudur. Şeytanın ta kendisidir. Kimki bu şeytana uyarsa hata işler.

Benim teolojik bilgilerim kıttır. Ama şu sualide sormaktan kendimi alamıyorum. Tanrı Şeytanı neden yaratmış ve sonrada Cennetten kovmuştur. İmanıma dokunuyor bu sual. Bugün Para insanların dini imanı olmuş durumda. Herşey paraya göre değerlendiriliyor. Bu tarifimede kimseler itiraz etmiyor. Bütün cinayetlerin, rüşvetlerin, korruptionların para ile ilişkisi olduğunu kabullenmeyen var mı? Bu son operasyonda asıl mevzu altın ve dolarlar değil mi?

İnsanların icat ettiği kötü bir enstrümanda SİLAH’tır. ‘’ Yurtta barış, Cihan da barış’’ demenin utopik bir söylem olduğunu unutursak silahların işlev gördüğü katliamlara tarihtede, halende hiç ara verilmemiş. Bu silah denen melun icadın gerisindede Para vardır. Geçen sene silaha yapılan yatırım 400 milyar dolardır. Silah yapımcıları dünyanın bir köşesinde barış olunca bir başka köşesinde yeni bir kışkırtma, savaş senaryoyu devreye sokuyorlar.

Ademin oğlu Kabil kardeşi Abil’i Suriyede 8 bin sene önce katlediyor. Bu katliam Suriyede devam ediyor. Kardeş kardeşi katlediyor. 100 binlercesi katledildiği gibi, milyonlarcası sürgünde, komşu ülkelere kaçmış.Uçaklar şehirleri bombalıyor fakat insan haklarına sahip çıkan ülkeler ses çıkarmıyorlar, Anlaşılan ölümler kafi gelmediği, şehirlerdeki tahribat kafi gelmedi. Sonrada imar edip rant sağlayacakları düşüncesi ile.

Tanrının şeytanı yaratmasını anlamadığım gibi, Araplara bu derece üstünlük sağlamasınıda anlamış değilim. Tevrattan, İncilden intihallerle Kuran Arapça vahiy olmuş. Hac farzı Araplar için en zenginleşme turizm öngörüsü olduğu gibi birde Petrolu, doğalgazı onların memleketlerine bağışlamış.

Nasrettin hocaya vefat etmiş olan bir babanın evlatları gelip mirasın tevziinde yardımcı olmasını rica etmişler. Oda sormuş ‘’ Allaha göre mi, Kula göre mi paylaştırayım?’’ Oğulları hiç tereddüt etmeden Allahın adaletinden şüphemiz olmaz demişler. Hocada babalarının bütün servetini bir oğlana vermiş. Kadınların hisse miktarı islamiyette belli. Oğullar bu adil olmayan paylaştırmaya itiraz etmişler. Hocada demişki: Şayet siz kul hakkını gözetmemi isteseydiniz herbirinize eşit dağıtırdım. Etrafınıza bir bakın. Allah kimine zenginlikler bağışlarken. Diğerlerinede fakirlik, yoksulluğu ön görmüş.

Operasyonlara tabi olanlar cahil, cühela insanlar değil. Onlar Şeytana uymuş, Paranın şehvetine kapılmış olabilirler. Peki komplo ise, iddiaları hakim kararı imiş gibi gösterip yaygara çıkaranlar nereye saklanacaklar, kurbağalar gibi yağmur mu yağıyor diyecekler?

Birde akıl almaz, devlet içinde devlet kurmuş, dünyanın 140 devletinde okullar açmış, konuşmasının her cümlesinde Türkiye de yeni neslin anlamayacağı arapça bir kelime bulunan bir zat USA’dan fetvalar veriyor. Demek ki Atatürk haklı imiş İslamı Türkiye de devletten uzak tutmakla. Erdoğan dini siyaset yapmayız derken, 11 sene enerjisini TÜRBAN ile harcamış, İmam hatip liselerine yeni haklar kazandırmış, okullarda Kuran kursları açmak, peygamberin hayatını öğretmeği, her köşeye yeni bir cami dikmeyi prensip edinirken Fethullahın hizmet cemaatının bütün isteklerini almalarına önayak olmuş. Şimdi klinç içinde hoca ile. Hoca buna karşı dershane kısıtlanmasını bahane ederek iktidarı sallamağa başladı. Yapılan bir hatalı davranışın kendisinede değineceğini hiç düşünmemişti.Manidar ve komik olan ikinci bir durumda hocaya zamanında lanet okuyanlar onu desteklemeğe başladılar. Cumhuriyet gazetesinin cemeat hakkındaki yayınları unuttuğumuzu kimse sanmasın.Türkiyeye zararı olsada yeterki Ak parti yaralansın, Türkiyeyi sel götürsede yeterki Erdoğanıda götürsün gayretleri içindeler. Maalesef Türkiyede akıllı adam kalmamış. Ya aleyhte, yahutta lehte yazıyorlar köşe yazarları. Hakiki aydın insan taraf tutmaz, eğriye eğri, doğruya doğru yorum yaparlar. Hiçbir liderin papağanlığını yapmaz, kendi, şahsi fikirlerini beyan ederler. İktidar icraatlarını övebilir, muhalefetinde vazifesi Türkiyenin karne kırıklarını çözüm önerileri ile dile getirirler. Gündemi tayin eden Erdoğanın sözlerine karşı laf ebeliği yapmaları halkın sağduyusunu etkilemiyor.

Türk tarihindede Dantonlar, Robespierreler olmadı değil.

Karl Marx Komunizmle parayı ortadan kaldırmak istedi, Hazreti Muhammed Fitre ve Zekat ile parada adalet sağlamak istedi isede Şeytanı(Parayı) yok etmek kimseye, dogmatik inançlara başarı bahşetmedi.

Bir zamanlar insanlar çok dejenere olmuştu. Nuh nebinin tufanından sonra temizlik olur diye düşünülmüş. Fakat Nuh’un gemisine binen merkebin kuyruğuna asılarak binen Şeytandan insanlar kurtulamamış. Şimdide PARA formunda insanların ahlakını bozmakta devam ediyor. Asıl problem işte bu musibetten insanları kurtarmak. Yoksa Erdoğandan kurtulmak, Mübarekten, Gaddafiden kurtulmak gibi bir senaryo ortaya çıkar. Dünyada ki liderler Şeytanın ve silah tüccarlarının birer figuranlarıdır.. Asıl suçlu, hakiki sosyal VİRUS PARADIR. Globalleşme, AVM lerin yaygınlaşması,  konsum fetişizmi ,ahlaki çöküntüyü önleyemez. Ne kapitalizmden, nede komunizmden insanlar hayır gördü. Yeni fikirlere, sistemlere ihtiyaç olduğu aşikar. USA’da başlamış olan ekonomik krizin ahlaki bir kriz olduğundan ekonomistler hemfikir. Hortumlayanların doymayan açlıklarının sebebi Paradır. Düşünürlerin bu hastalığa çare bulamamaları  halinde insan sevgisi melekemiz dahada atrofiye uğrayacaktır. Rousseau insanların, çocukların innocent (suçsuz,bigünah) olduğunu söyler. 3 yaşından sonra mahalle baskısı, aile baskısı, milliyetçi baskılar insanları dejenere etmeğe devam edecektir. İnsanlığı ya yeni bir tufan yahutta diğer seyyarelere göç kurtaracaktır. Görüyorsunuz ki benim aklımda aciz kalıyor selahatı bulmaya, ama hiç olmassa melanetin müsebbibini teşhis ve itiraf ediyorum.

Köln, 21.12.13

Hiç yorum yok: